ŞİKAYETE
BAĞLI
CİNSEL SUÇLAR
Toplumda cinsel suçlar oldukça fazla olmasına karşın yargı organlarına çok az bir kısmı yansır. Çünkü bu suçlar aile namus ve şerefi gibi toplumsal dürtülerle açığa çıkarılmaz. İnsanın cinsel istek ve gereksinimlerini başka insanlara zarar vererek karşılanması olarak ortaya çıkan cinsel suçlar ceza yasamızda 6 başlık halinde ele alınmıştır.
1.Irza geçme
2.Irz ve namusa tasaddi
3.Sarkıntılık
4.Alenen ve hayasızca hareketler
5.Zina
6.Edebe aykırı hareketler
Cinsel suçlarda cinsel eylemin delilleri; genital organlardaki travmatik bulgular, meni ve menstrüel kanı gibi lekelerin lâboratuar incelemeleridir.Burada kadın ve erkek cinsel organları ile ilgili bilgilere girilmeyecek; kızlık zarı incelemesi ve hymen deflorasyonu hakkında bilgi verildikten sonra yukarıda sayılan cinsel suçlarla ilgili bilgilere yer verilecektir.
Kızlık zarı incelemesi ve hymen deflorasyonu:
Kızlık zarı incelemesi,adli tıbbın en zor konularından biridir.Hymen konfigürasyonunun her kadında değişik olmasının yanısıra muayene eden hekimin deneyimsizliği ve özensizliği ile uygun olmayan koşullarda muayene yapılması da konunun zor olarak nitelendirilmesine neden olurlar . Kısa bir anamnez alınarak olayın oluş şekli ve zamanı öğrenildikten sonra muayene edilecek kişi litotomi pozisyonunda jinekolojik masaya yatırılır, büyük labialar gazlı bez ile üst kısımlarından tutularak yukarı ve öne doğru çekilir, hymen görünür hale getirilir. Hymenin anatomik şekli, özellikleri, hymen açıklığının ( fevha ) genişliği,serbest kenarlarının durumu ile serbest kenarları üzerinde doğal çentik ( sülme ) ve yırtık bulunup bulunmadığına bakılır. Yırtık varsa bu yırtık veya yırtıkların hymen serbest kenarları üzerinde saat kadranına göre yeri, yeni veya eski olduğu, vajina duvarına kadar inip inmediği, yönü ve skatrisleşmesi incelenir.
Kişide hymenin sağlam bulunuşu kişinin bakire olduğunu gösterir. Ancak hymen konfigürasyonu nedeni ile bu durumun istisnaları vardır; bazı kişilerde hymen ilk ve izleyen koitlerde yırtılmayabilir.Buna göre her sağlam hymen, kişinin bakire olduğunu göstermez. Genellikle hymen ilk coitus sırasında bir yada birkaç yerinden yırtılır. Buna hymen deflorasyonu denir. Yırtılma tam veya eksik olur. Her iki halde de yırtık yerleri V yada U şeklinde olup kanamalı mukoza yarası niteliğindedir.Kanama miktarı değişken olmakla birlikte 2- 3 cc’dir. Yırtılan mukoza kızarır,şişer; kanamalı, ekimozlu ve ödemli bir görünüm alır. Bir mukoza yarası niteliğinde olan hymen yırtığı ilk gün içinde kabuklanır,enflamasyon eklenir. Bu durum 3- 4 gün sürer. İlk koitten 5-6 gün sonra enflamasyon geriler,ödem azalır. 7- 8 inci günlerde mukoza yarasının iyileşmesi tamamlanır, yara dudakları birbirleri ile birleşemez,vajina kenarlarına çekilerek skatrize olur ve yırtık kenarları çevre mukozası ile aynı görünümü alır. O halde iyileşme tamamlandıktan sonra ( 8 gün ) yırtığın oluş zamanını söylemek olanaksızdır. Yırtıkların tam veya eksik olduğu yukarıda belirtilmişti. Yırtık, vajina duvarına kadar inmiş ve anlatıldığı gibi iyileşme süresini tamamlamış ise muayede kişide az çok özelliklerini koruyan, 8 günden önce deflore olmuş, eski yırtık görülür. Doğumdan sonra hymenin tüm özellikleri kaybolur ve vajina duvarına çekilerek tomurcuklar halinde skatrize olarak kalır.Buna caruncula myrtiformis denir. Vajina duvarına kadar inmeyen eksik yırtıklarda ise iyileşme süresi tamamlandıktan sonra yapılan muayenelerde kişide hymendeki serbest kenarlar üzerindeki yırtık vajina duvarına kadar inmeyen doğal çentik olarak görülecektir.O halde; hymen serbest kenarları üzerinde vajina duvarına kadar inen eski veya yeni yırtık saptanmış ise kişinin bakire olmadığı söylenecek, yırtık vajina duvarına kadar inmiyorsa ve penisin geçişine izin vermeyecek hymen açıklığı oluşturuyor ise kişinin bakire olduğu söylenecek, ancak kişinin tasaddi veya teşebbüs niteliğinde cinsel eyleme uğradığı belirtilecektir.
Yukarıda da söylendiği gibi bazı kızlık zarları ilk ve izleyen koitlerde yırtılmadan , penisin vajinaya girişi gerçekleşir. Bu durumlarda penis girişine elverişli “ duhule müsait hymen “ söz konusudur ve hymen ancak doğum sırasında yırtılır. Penisin girişine elverişli hymenlerde hymen açıklığı ( fevhası ) genellikle 2.5- 3 cm çapında olup hymenin esnek oluşu nedeni ile 2.5 cm altında açıklık gösteren hymenlerde girişin olası olduğunu unutmamak gerekir. Bu durumda hymen sağlam,kişi anatomik bakire olarak nitelenir ve bu kişilerde vajinal yolla cinsel eylemin gerçekleşip gerçekleşmediği söylenemez. Ancak alınan vaginal smear’larda ölü ya da canlı spermlerin saptanması halinde cinsel eylemin gerçekleştiği söylenebilir.
Koit dışında hymenin masturbasyon sırasında parmak yada kullanılan bir araçla yaralanması olasıdır. Ancak hymen genellikle parmak sokulmakla yırtılmaz, yırtıldığı taktirde coitus yırtığından farklı olarak yatay ve parçalıdır. Aynı zamanda yırtık kenarlarında yarımay şeklinde tırnak izleri görülebilir.Çoğu kez iddia edildiği gibi bisiklet ve ata binmek ya da sivri cisimler üzerine düşmek gibi durumlarda hymen yaralanması ya da yırtığı görülmez.
Özellikle yaşları küçük kız çocuklarına yönelik cinsel eylemlerde bulguların tam ve eksiksiz olarak saptanması önemlidir. 6 yaş altındaki kız çocuklarında gelişme tamamlanmadığından bu çocukların vajenine penisin girmesi olanaksızdır; penis ile zorlama olduğu taktirde vajen,vulva ve perinede geniş laserasyonlar oluşur, hymen parçalanır,bazan da hematom oluşabilir. 10- 12 yaşlarında vajen kısmen büyüyerek derinlik kazandığından vajinal yolla ırza geçme olanaklıdır, buna rağmen perine ve vajen yırtıkları görülebilir. 14- 15 yaşlarda vajen gelişimini tamamladığından perine ve vajen laserasyonları görülmez. Küçük kız çocuklarına yönelik cinsel eylemlerde labium majuslar üzerinde, vulva çevresinde ekimoz,hematom gibi bulgular; ayrıca eylem sırasında kız çocuğunun ağız ve burnunun kapatılması sonucu yüzünde, boynunda vücudun diğer bölümlerinde sıyrık,yara ve ekimozlar araştırılmalıdır.
Irza geçme:
Irza geçme,kişinin rızası dışında cinsel ilişkide bulunulmasıdır. Penisin hymeni vajene doğru, anüs sfinkterini anal kanala doğru girmesi ırza geçme olarak tariflenir.Ceza yasamızda ırza geçmenin tarifi yoktur. TCK 414 üncü maddesi ile 15 yaşını bitirmemiş bir küçük ile cinsel ilişkide bulunma eylemini; 423 üncü maddesi ile 15 yaşını dolduran kızı evlenme vaadi ile kandırarak kızlığını bozma eylemini ırza geçme olarak kabul etmiştir. Yine ceza yasamız “ küçük” nitelemesi ile cinsiyet belirtmemiş ve eylemine göre çeşitli cezalar getirmiştir. Irza geçme eyleminde penisin hymeni geçmiş olması ya da anüs halkasını geçmiş olmasını yeterli sayılmaktadır. Irza geçme kadınlar ve kızlarda vajinal yolla ve anal yolla ırza geçme olarak ikiye ayrılır.
Vajen yolu ile ırza geçme : Küçük çocuklarda vajen gelişimini tamamlamadığından vajinal yolla ırza geçme eylemlerinin ağır travma ile sonuçlandığı yukarıda açıklanmıştı.TCK 414 üncü maddesi 2.fıkrasında söz edilen fiile mukavemet, çocuğun kuvvete karşı koyması anlamında olmayıp kendisine yönelik eylemin kötülüğünü anlayabilecek derecede ruhsal gelişimde bulunmasıdır. Eyleme mukavemet edemeyecek derecede küçük bir çocuğun ırzına geçildiği taktirde artırılarak ceza verilir. Yetişkin bir kadının fiziksel güç üstünlüğü bir kişi tarafından ırzına geçilmesi olanaksızdır. Silahla tehdit ile zorla, ve evlenme vadedilerek rıza ile; uyuşturucu madde verilerek ya da ağır sarhoşluk sırasında ırza geçmek olasıdır. Epilepsi nöbetleri,bayılma ve koma dışında kadının bilgisi dışında kadının ırzına geçilemez. Alkol cinsel isteği artırır. Cinsel isteği artırıcı maddeler ( afrodizyak ) verilerek kadının ırzına geçilmesi hile ile ırza geçme kabul edilir. Evli erkeğin karısı ile zorla cinsel ilişkide bulunması ırza geçme değildir. Zorla ırza geçmede kadının karşı koyması ve savunması sonucu özellikle genital bölgelerde yara ve bereler, vajinada sperm bulunur. Ancak sperm bulunması mutlaka gerekmez. Zorla ırza geçenin üzerinde de ekimoz, sıyrık bulunur.
Vajinal yolla ırza geçmede; genital organlar çevresinde, memelerde, boyunda, uyluk iç yüzlerinde ve gluteal bölgelerde ekimoz, erozyon ve eritem gibi travmatik lezyonlar oluşabilir. Cinsel organlar dışında vücudun diğer yerlerinde de bu gibi belirtiler bulunabilir. Vajina içinde ve dışında genital bölge çevresinde olayın mağduru ve failini iç çamaşırlarında meni ve meni lekeleri bulunabilir.
Livata :Anüs yolu ile yapılan cinsel ilişkiye “ livata” denir. Türk ceza yasasında livata ile ilgili bir hüküm yoktur. 15 yaş altındaki bir çocuk ile rızasıyla olsa bile eylemde bulunulması ırza geçme olarak kabul edilir. Eylem; açıkta ve adaba aykırı olmadıkça,akıl ve bedensel zayıflıktan yararlanılarak gerçekleştirilmedikçe ve zor kullanılmadıkça ırza geçme olarak kabul edilmez. Livata akut ve kronik olarak ikiye ayrılır. Akut livatada anüs ve rektumda travmatik belirtiler ile rektumda sperm bulunması eylemin kanıtıdır. Kişinin yaşı ne kadar küçük ise eritem, erozyon, yırtık, fissür ve ekimoz gibi bulgular o denli ağırlaşarak görülür. Eritem akut livatanın kesin bulgusu değildir. Anal kanalda anüs mukozasında ve deri- mukoza sınırında küçük alanlar halinde veya anal kanalı çepeçevre saran mühür ya da halka şeklinde ekimoz en değerli bulgudur.Bu bulgu kolaylıkla kaybolmaz ve en hafif şekli bile 72 saat sonra rengi değişmiş olarak bulunabilir ve zamanla kaybolur.Yırtık zorlu livata eylemlerinde genellikle görülür. Anüsten rectuma doğru mukoza plilerine paralel kanamalı yırtıklar akut livatanın bulgusu olarak kabul edilmelidir. Yeni yırtık kanamalıdır,bir mukoza yarası niteliğinde olduğundan hafif olgularda 4- 5 günde iyileşir ve yerinde sedefi renkte skatris dokusu kalır. Çatlak ( fissür ) ise ekimoz gibi diğer bulgularla birlikte görülür ve tek başına livata bulgusu olarak kabul edilmez. Burada ekimozun pigmente anal derisi ile karıştırılmaması gerekir.
Ekimozun anüs çevresini tamamen kaplayabileceği gibi, lokal de olabileceği söylenmişti. Eyleme maruz kalan çocuk 5 yaş altında ise anüs çevresinde tariflendiği gibi ekimozların yanısıra anüs mukozasında sıyrıklar ile deri ve mukozada kanamalı yırtıkların görülmesi eylemin penis ile meydana getirilmiş olduğunu düşündürür. Büyüklerde geniş yırtıklar ise daha çok yabancı cisimlerle oluşur. Büyüklerde rıza ile ve kayganlaştırıcı madde kullanılması halinde livata bulgularının oluşmayabileceği bilinmelidir.
Kronik livatanın saptanması oldukça zordur. En önemli belirti anal sfinkter tonusunun azalması sonucu anal sfinkterin gevşemesidir. Alışkanlık haline getiren kişilerde sfinkter gevşer; yapılan rektal tuşede parmak sıkılamaz veya sfinkter yorulur, hemen gevşer. Ayrıca kronik livatada anüs mukozası mukoza plileri silinmiştir. Normalde istem ile anal sfinkter kasıldığında anal delik kapanır ve anüs dışarı doğru düğme gibi kabarır. Kronik livatada ise anüs tersine içeri doğru çöker ( huni görünümü ). Astenik yapılı kişilerde ve pasif kişilerde görülebilir. Eskiden anüsün huni şeklini alması önemli bir bulgu olarak kabul edilirdi.Kişinin anatomik özelliklerine bağlı olarak normalde ve astenik kişilerde ya da pasif kişilerde görülebildiğinden günümüzde önemini yitirmiştir.
Livata eylemine uğrayan kişinin vücudunda ve giysilerinde sperm lekeleri ve rektumda sperm bulunabilir. Alınan anal frottinin incelenmesinde ölü yada canlı sperm bulunması livata eyleminin kesin delilidir. Eylem sonrası ilk defekasyon ile spermler de atılacağından defekasyon öncesi frotti alınması yarar sağlar. Erkeğin karısı ile anüs yolu ile cinsel ilişkide bulunması ırza geçme sayılmaz ve pek fena muamele sayılacağından boşanma nedeni olur.
Ceza yasamızın 61 ve 62 inci maddelerinde tam ve eksik teşebbüsten söz edilir. Kişi bütün hazırlıkların tamamlamış, ancak eylemin gerçekleştirilmesi sırasında kişinin elinde olmayan bir nedenle eylem gerçekleşemez ise, bir başka anlatımla kişi amacına ulaşamazsa olay, ırza geçmeye teşebbüstür. Kişinin direnç göstermesi durumunda olay teşebbüs aşamasında kalır. Eksik veya tam teşebbüs halinde anüs ve vajen çevresinde sıyrıklar, ekimozlar ve yırtıklar görülebilir.
Irz ve namusa tasaddi:
Yetişkin kadın veya kıza zor kullanarak, hile ile ya da korkutarak, cebir ve şiddet kullanarak, 15 yaşından küçükler ile akıl ve bedensel rahatsızlığından yararlanarak fiili mukavemete muktedir olmayanlara cinsel arzularını gidermek amacı ile bedenlerinde yapılan eylemler ve hareketlerdir. Ceza yasamızın 415 inci maddesinde cinsel ilişkiye varmayan ve sarkıntılık oluşturmayan hareketler olarak tanımlanmıştır. Pek çok çeşidi vardır: cinsel organları tutmak ve tutturmak, açmak ve açtırmak, kucağa oturtmak, öpmek, kızlık zarına dokunmadan penisi vajinaya sürtmek,vulvayı dille yalamak,kalçalar ve bacak arasına penisi sürtmek sayılabilir. Genital bölgelerde sıyrık, ekimoz gibi bulgular ve meni lekeleri bulunur.
Sarkıntılık:
Öpme,yanağı okşama, çimdikleme,elbise üzerinden sıkma şeklinde cinsel arzuların giderilmesi amacına yönelik hareketlerdir ve ceza yasamızın 421 inci maddesinde yer almıştır.
Alenen ve hayasızca hareketler:
Herkesin görebileceği yerlerde cinsel arzuların giderilmesidir. Bu davranışlar istek ile yapılır. Kişinin genital organlarını göstermesi, açıkta masturbasyon, karısı ile olsa bile açıkça cinsel ilişkide bulunma gibi. Bu eylemlerin en az iki kişi arasında ve rıza ile, herkesin görebileceği yerde yapılması yeterli olup mutlaka görülmesi koşul değildir. Ceza yasamızın 419 uncu maddesine göre bu eylemler 15 yaşından küçük bir çocuğa yönelirse ırza geçme veya tasaddi olarak kabul edilir.
Edebe aykırı hareketler:
Bir veya birkaç kişinin görebileceği yerlerde cinsel organlarını göstermesi, masturbasyon yapması,toplumca ayıp kabul edilen söz ve şarkı söylemesi gibi davranışlar TCK 576 ncı maddesi kapsamında edebe aykırı hareketlerdir. Burada eylem alenen ve bir kişi tarafından gerçekleştirilmekte ve belirli bir kişiyi kastetmemektedir. Bu tür hareketler daha çok ahlaksız kişiler ile akıl hastaları ve genital organ hastalığı bulunanlarca yapılır.
Cinsel suçlarda kişinin durumu:
Şikayete bağlı cinsel suçlarda olayın mağduru ya da mağduresinin durumların açıklığa kavuşturmak gerekmektedir. Yasal konum içinde bulunması kaydı ile Hekimlerin, bu suçlarla ilgili olarak suçtan zarar gören kişiyi (mağdur- mağdure ) muayene etmeleri gerekmektedir.O halde yasal konumun tanımlanması gerekmektedir. Ülkemizde yasal düzenlemeler incelendiğinde; özellikle kızlık zarı incelemelerinin yasal olarak gerçekleştirilebileceği durumlar gerçekte oldukça sınırlıdır. Irza tecavüz ve zorla alıkoyma eylemleri ile ilgili olarak yargı organlarına başvuruların dışında Hekimlerin bu incelemeyi yapma konusunda hiçbir yasal yükümlülükleri yoktur. Tersine yukarıda sayılan eylemler dışında kişinin muayene edilmemesi gerekir. Çünkü yasanın gerektirdiği durumlarda yargı organlarınca yazılı istem halinde bu muayeneler yapılmaktadır. Ancak uygulamada aile bireyleri ( anne ve baba, bazan kardeşlerden biri ve ender olarak enişte,dayı gibi aile bireyi olmayan kişiler ), güvenlik güçleri ve bazan okul yöneticileri kişinin muayene edilmesi istemi ile oldukça sık karşılaşılmaktadır. Bu şekilde yasal dayanağı bulunmayan istemler sonucunda kişinin kızlık zarı muayenesinin yapılması yasal açıdan bir suç oluşturmakta; hatta hekimin bu eylemi kişinin bedensel ve ruhsal bütünlüğüne yönelik bir travma olarak nitelendirilmektedir.
Buna göre kızlık zarı ile ilgili incelemeler ancak ırza geçme, evlenmek vaadi ile kızlık bozma eylemleri ile sınırlı olarak yalnızca kişinin rızası ile yapılmalıdır.Ancak adli tıp uygulamalarında yukarıda sayıldığı gibi yargı organları dışında pekçok kişi yada kurumun muayene istemleri ile karşı karşıya kalan muayenesi istenen kişi; yasal temeli ya da dayanağı bulunmadığı kendince ve kendisinin muayenesini isteyen kişi ya da kurumlarca bilindiği halde dıştan baskılar sonucunda istememesine rağmen muayene olma rızası göstermektedir. Burada istenen kızlık zarı incelemeleri yaygın olarak jinekolog, adli tıp uzmanları ve bulunmadığı yerlerde sağlık ocağı ( pratisyen) hekimlerince yapılmaktadır. Yargı organlarınca yada çoğu kez olduğu gibi aile bireylerince kızlık zarı incelemesi istenmesi halinde jinekologların bu incelemeyi klinik uygulama olarak değerlendirdikleri bilinmektedir. O halde başta adli tıp uzmanları olmak üzere hekimlerin, kızlık zarı incelemeleri istemlerinde yasal gerekçeleri yada yasal çerçeveleri ilgili olarak muayene isteyen yargı organlarından yada güvenlik güçlerinden doyurucu açıklama yapılmasını istemeleri gerekir.
Bütün bu anlatımların ışığı altında ; medeni yasamıza göre ergin olma yaşı 18 olduğuna göre, 18 yaşını bitirmiş kişilerin kızlık muayeneleri; yine kendi rızaları ile yargı organlarına yakınıcı olarak kendilerinin başvuruları , bir başka anlatımla evlenme vaadi ile kızlık bozma veya ırza geçme eylemleri ile ilgili olarak durumlarının saptanması için yargı organlarınca gönderilmeleri halinde yapılır. Güvenlik güçlerince ırza geçme veya evlenme vaadi ile kızlık bozma eylemleri dışında nedenlerle ya da aile bireylerince istemler sonucunda 18 yaşını bitirmiş kişinin muayenesi yapılmamalı; muayeneye zorlanmamalıdır. Ancak yukarıda söylediğimiz gibi dış baskılar karşısında 18 yaşını bitirmiş olsa bile kişi istemiyerek te olsa rıza gösterdiğinden sayılan yasal çerçeve oluşmasa bile kızlık zarının incelenmesi gereği ortaya çıkmaktadır. Bu durumlarda yapılacak kızlık zarı incelemeleri; bir suç ya da kusur oluşmadığından güvenlik güçlerince yargı organlarına bildirilemeyen güvenlik güçlerinin adli niteliği olmayan bir işlemi veya anne- babanın ve de muayene edilecek kişinin üzerinde yoğunlaşan toplumsal baskıları hafifletmeye yönelik bir uygulama olmaktan öteye gitmemektedir.
18 yaş altındaki kişiler ergin olmadıklarından ve anne- babanın velayeti altında bulunduklarından 18 yaş altındaki kişilerle ilgili kızlık zarı incelemeleri; yukarıda sayılan yasal çerçeve içinde ırza geçme ve evlenme vaadi ile kızlık bozma eylemlerinde yargı organlarınca durumlarının saptanması için gönderildikleri taktirde muayene edilmeleri gerektiği açıktır. 18 yaş altındaki bu kişilerin velayet altında bulunmaları ve yalnızca bu hakkı ellerinde bulunduran anne ve babanın yakınıcı olarak yargı organlarına başvuruları üzerine yargı organlarınca muayene istemlerinde, yada 18 yaşını bitirdiği halde dış baskılar nedeni ile istemeyerek rıza gösteren kişinin güvenlik güçleri ve aile bireylerince muayene istemlerinde yasal çerçeve oluşmadığı, yani yukarıda sayılan eylemler gerçekleşmediği halde kızlık zarı incelemeleri istemleri halinde kızlık zarı incelemesinin yapılmasının gerekip gerekmediği kanımızca tartışılmalıdır. Çünkü yukarıda belirttiğimiz gibi 18 yaşını bitirmiş ergin olan kişinin yalnızca kendi şikayeti üzerine yargı organlarınca gönderilmeleri halinde rızası ile kızlık zarı incelemesi durumlarının saptanması için yapılmalı; yargı organları dışında güvenlik güçlerinin yukarıda sayılan ırza geçme ve evlenme vaadi ile kızlık bozma eylemi dışında nedenlerle yada aile bireylerinin istemleri halinde muayenesi istenen kişinin herhangi bir yakınması ve rızası yok ise yapılmamalıdır. Toplumsal veya töresel nedenlerin varlığı da bilindiğine göre yukarıda sayılan kişilerle ilgili olarak uygulamada genellikle kızlık zarı incelemeleri yapıla gelmektedir. Yasal gerekçeler oluşmadığı halde yani ırza geçme ve evlenme vaadi ile kızlık bozma eylemleri gerçekleşmediği halde gerek 18 yaş üstünde ve gerekse 18 yaş altında kişilerin pek çok nedenle kızlık zarı incelemesine gönderildiklerine tanık olmaktayız. Anne ve babaların güvenlik güçlerine ya da yargı organlarına başvuruları ile 18 yaş altında veya üstünde kızlarına toplumsal baskılara bağlı olabilecek güvensizlikleri sonucu en basit nedenlerle kızlık zarı incelemeleri için getirilmeleri yanında güvenlik güçlerince yine yasal gerekçeler oluşmaksızın 18 yaş altında veya üstünde kişilerin de kızlık zarı incelemeleri için getirildikleri görülmektedir.
Bunların yanısıra yetiştirme yurtlarına alınacak kız çocukların kızlık zarı ve livata yönünden anüs muayeneleri ( erkek çocukların da livata yönünden anüs muayeneleri ) gereği ile evlerinden kaçarak başka il veya ilçelerde güvenlik güçlerince yakalanan kişileri ailelerine teslim edilmeden önce yine kızlık zarı ve anüs muayenesi gereği ; kızlık zarı muayenesi yapılacaktır.